top of page

Mutluluk Baskısı: Toksik Pozitiflik Üzerine

  • Ufuk Psikolojik Danışmanlık
  • 27 Kas 2024
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 7 Şub

Toksik pozitiflik, olumsuz duyguları bastırıp sürekli pozitif düşünmeye zorlamaktır. Bu tutum, duygularımızla sağlıklı şekilde yüzleşmemizi engeller ve strese yol açabilir. Her duygu değerlidir ve bastırılmak yerine yaşanıp düzenlenmelidir.




ree

Toksik pozitiflik, her durumda sürekli olarak olumlu düşünmeye zorlamak, olumsuz duyguları bastırmak ve zorlayıcı durumları küçümsemek anlamına gelir. “Pozitif ol, üzülmene gerek yok, olumsuz duyguları aklından çıkar” gibi söylemler kişiyi sürekli pozitif kalmaya zorlar. Bu tutum bizim doğuştan getirdiğimiz diğer duyguları fazlaca baskılamaya başlar ve duygularımızı düzenlememizin, sağlıklı düşünmemizin önüne geçer.


Hayatımızda kayıp, göç, terk gibi birçok zorlayıcı durumlar yaşayabiliriz. Bu durumlarda kişinin yaşadığı duyguları görmezden gelip sürekli pozitif kalmasını dikte eden bir yaklaşım empatiden oldukça uzak olacaktır. Bütün bu zorlayıcı durumlar hayatın gerçeğidir. Kişinin sürekli pozitif kalma ihtiyacı, strese girmesine sebebiyet verebilir. Bir duyguyu düzenlemek için önce ona temas etmemiz gerekir.


Duygu odaklı terapi ekolüne göre bizler 7 temel duygu ile doğuyoruz. Bunlar; öfke, üzüntü, korku, tiksinti, utanç, coşku ve şaşkınlıktır. Görüldüğü gibi 7 temel duygunun 5’i görece olumsuz görünüyor. Yani bizim sürekli pozitif olmamız gerektiği düşüncesiyle devam edecek olursak bu duyguların varlığı oldukça anlamsız olacaktır. Her duygu sağlıklı bir şekilde yaşandığında oldukça yapıcı ve işlevseldir. Bu duyguları yok saymak ve bastırmaya çalışmak kişinin içinden gelen bir mesajı yok saydığı anlamına gelir. Bu durum kişinin gerçek duygularını inkar etmesine, baskılamasına ve yüzleşmekten kaçınmasına neden olur, bu da duygusal sağlığı olumsuz etkileyebilir. Duygunun sağlıklı olup olmadığını anlamak için öncelikle ona alan açmamız gerekir. Öyle ki bastırılan duygu yok olmaz zamanla yoğun kaygıya, depresif duygulara, strese yol açabilir.


Sonuç olarak, hiç kimsenin sürekli pozitif kalma gibi bir zorunluluğu yoktur. Her bir duygu değerlidir ve çok daha önemlisi gereklidir. Duygu sağlıklı bir şekilde yaşandığında gökyüzündeki bulutlar gibi gidecektir fakat biz onu bastırdıkça daha katı ve işlevsiz bir şekilde ortaya çıkar. Bu durum kişinin yakın ilişkilerinde bozulmalara sebebiyet verebilir. Duygularımızı kontrol etmek yerine duygularımızı düzenlemeyi tercih edersek kendimizle ve çevremizle daha sağlıklı ilişkiler kurabiliriz.

 
 
 

Yorumlar


© 2025 Tüm Hakları Ufuk Danışmanlık Merkezi Tarafından Saklıdır. Tasarım ve Kurulum YamanOF

bottom of page